Hava Durumu

Akciğer kanserinden sonra en çok ölüm meme kanserinde yaşanıyor

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde düzenlenen meme kanseri farkındalık etkinliğinde konuşan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, 2020 yılı itibarıyla dünyada 2 milyon 300 kadına yeni meme kanseri tanısı konulduğunu açıkladı. Farkı sebeplerden ötürü yaklaşık 685 bin kadının meme kanseri sebebiyle hayatını kaybettiğini açıklayan Çakmak, “OECD verileri bize söylüyor ki meme kanserinde özellikle verilerin orta ve düşük

Haber Giriş Tarihi: 21.10.2021 17:39
Haber Güncellenme Tarihi: 21.10.2021 17:39
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.webursa.com
Akciğer kanserinden sonra en çok ölüm meme kanserinde yaşanıyor

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde düzenlenen meme kanseri farkındalık etkinliğinde konuşan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, 2020 yılı itibarıyla dünyada 2 milyon 300 kadına yeni meme kanseri tanısı konulduğunu açıkladı.

Farkı sebeplerden ötürü yaklaşık 685 bin kadının meme kanseri sebebiyle hayatını kaybettiğini açıklayan Çakmak, “OECD verileri bize söylüyor ki meme kanserinde özellikle verilerin orta ve düşük gelirli seviyeli ülkelerde olduğu. Yani büyük bir bölümü kayıpların yaklaşık üçte ikisini orta ve düşük gelir sahibi olan ülkelerde olduğunu biliyoruz. Bu neden böyle çünkü bu gibi ülkelerde ne yazık ki çok daha ilerlemiş evrede ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Bursa ONKODAY Derneği ile Batı Karadeniz Meme Hastalıkları Derneği tarafından Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak başkanlığında ‘Meme Kanseri Farkındalık’ etkinliği düzenlendi. Etkinlikte Başhekim Doç. Dr. Özcan Pişkin’in yanı sıra Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Selda Sarıkaya, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Dalı’ndan Rahşan Dr. Öğretim Üyesi Dilek Okyay, Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hakan Bakkal, Patoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Burak Bahadır, Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Alıcıoğlu katıldı.


Toplantının açılış konuşmasını yapan Başhekim Özcan Pişkin, meme kanserine karşı farkındalık oluşturmak toplantı düzenlediklerini belirterek farklı bölümlerin bir araya gelerek meme kanserinin tedavisine yönelik çalışmalar yaptığını ifade etti. Pişkin, “Türkiye’nin bir çok merkezinde meme kanserine karşı bir farkındalık oluşturmak için bir çok toplantı yapılıyor. Bu gün biz tıp fakültesi hastanesinde meme kanserini tedavi eden bütün disiplinlerle beraber bir farkındalık toplantısı düzenledik. Bir çok bölümün dahil olduğu bir organizasyon. Meme kanseri tedavi aşaması. Bütün paydaşlar birlikte çalıştığı zaman başarı geliyor. Kendi adıma bütün hocalarıma teşekkür ediyorum. Güldeniz hocama meme kanseri ile ilgili sadece şehrimize değil bütün ülkeye hitap ettiği için. Şehrimiz adına hastanemiz adına meme kanseri tedavi merkezinin Avrupa’dan da sertifikalandırılması bizi ayrıca gururlandırıyor. Bu konuda emekleri için bütün hocalarıma teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi.

“Dünya genelinde sağlanan standartları sağlamayı hedefledik”
Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, dünya genelinde sağlanan standartları sağlamayı hedeflediklerini ve standartlara da ulaştıklarını söyledi. Çakmak, “Meme kanseri dünya genelinde artık biliyoruz ki kadınlarda en sık görülen kanser türü. Hepimiz zaten biliyoruz. Geçtiğimiz yıla kadar mortalite açısından değerlendirildiğinde genel anlamda akciğer kanserinden sonra ölümcüllük açısından ikinci sırada yer alıyordu. Bazı ülkelerde hala belki ikinci sırada olmasına ve haber dünya genelinde artık ölümcüllük açısından da birinci sırada yer aldığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü verileri göz önünde bulundurulursa. 2020 yılı itibarıyla dünyada 2 milyon 300 bin kadına yeni meme kanseri tanısı kondu. Ve ne yazık ki farklı sebeplerden ötürü yaklaşık 685 bin kadını meme kanseri sebebiyle dünyamız kaybetti. Bu oranlar şu anda 5 yıl içerisinde meme kanseri tanısı konmuş yaklaşık 7 milyon 800 bin kadın dünyada yaşamaya devam ediyor. Amacımız bu oranın çok daha artırılması. Şimdi OECD verileri bize söylüyor ki meme kanserinde özellikle verilerin orta ve düşük gelirli seviyeli ülkelerde olduğu. Yani büyük bir bölümü kayıpların yaklaşık üçte ikisini orta ve düşük gelir sahibi olan ülkelerde olduğunu biliyoruz. Bu neden böyle çünkü bu gibi ülkelerde ne yazık ki çok daha ilerlemiş evrede ortaya çıkıyor. Kadınların tanıları ve tedavilerinde gereken standartlar sağlanamıyor. Buna bağlı olarak da hastalarımızı ne yazık ki kaybedebiliyoruz bu noktada meme kanseri ile savaşta hepinizin yapabileceği ile elimizde olan en önemli silahımız erken tanıyı sağlayabilmek. Erken tanıyı sağlayabilmenin en önemli yolu kadınların meme kanserinin problemin büyüklüğünün farkında olmaları. İşte bu çalışmalarımızın hepsinin altında amaç olarak aslında bu yatıyor. Kadınlar farkında olursa bilinçlenirse kontrolleri düzgün yaptırırlarsa biz bu hastalığı artık hekimler olarak tedavi edebiliyoruz. Bu noktada özellikle tanı anına ana kadar kadınların yapması gereken bazı şeyler var neler var kadınlar 25 yaşından itibaren kendi memelerini muayene etmeliler. 40 yaşından itibaren mutlaka doktor muayenesi ve yılda bir monografik tarama programlarına dahil olmaları gerekiyor ki bu hastalık erken teşhis edilebilsin. O noktada tanı basamağında erken tanının sağlanabilmesi adına Radyoloji bölümümüz Radyoloji hocalarımız bize yol gösteriyor. Açıkçası o noktada sıkıntılı her vaka da bize her zaman için her vakamızda desteğini sağlayan Banu hocamız da çok teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.