Dans kursları, Dilber elbisesi derken... Pavyonda çalışmak isteyenlerin sayısı arttı!

Yılmaz Erdoğan'ın hem başrolünde yer aldığı hem de senaryosunu kaleme aldığı 'İnci Taneleri' dizisi gündem olmaya devam ediyor. Dizideki Dilber’in dansı ve elbisesi ilgi gördüğü kadar tartışmalara da neden oldu. Dizinin yayınlanmasından sonra kadınların değersizleştirildiği ve pavyonlarda çalışmaya teşvik edildiği tartışmaları yapıldı. En son yapılan haberde ise, Ankara’daki pavyonlara turistik turların yapılacağı belirtildi.

Konsomatris A.Y., Elips Haber'e konuştu: "İnsanların sosyal medyada Dilber dansıymış, Dilber elbisesiymiş, bunu böyle gurur verici bir şeymiş gibi göstermeleri, hatta danslar etmeleri ve üzerine kursların açılmasını hayretle karşılıyorum" dedi.

Dizinin kadın karakterlerini olumsuz bir şekilde temsil ettiğini, pavyonda çalışma konseptinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen konsomatris A.Y., “Şu an çalıştığım yerde 7 tane yeni başlayan, bu sektöre özendiği için gelen kız olduğunu biliyor musunuz?’’ ifadelerini kullandı.
A.Y., pavyon hayatının bilinmeyen yönlerini ve İnci Taneleri dizisi ile Dilber karakterinden sonra değişen durumu şöyle anlattı:

"KADINLARIN ÇOĞU MADDE BAĞIMLISI"

‘’Hâlbuki olayın arka planı öyle değil. Tamamen kadını sömürmek adına, kurban bir düzen. Burada tamamen işletme ve eğlence sektörü kendi çarkını döndürmek, kendi bünyesindeki parayı çoğaltmak açısından kadın bedeni üzerinden ilerliyor.

Size çok enteresan şeyler anlatabilirim, örnek veriyorum: Oradaki kadınların çoğu madde bağımlısıdır. Neredeyse yüzde 70’i maalesef bu durumdadır.

Özellikle Türkiye’nin birçok yerinde bu sektör devam ediyor. Fakat kadınların çoğu ya sömürülüyor ya da erkek arkadaşları tarafından birtakım boşluklarından, hayata dair bazı sorunlarını aşamama sebebiyle kullanılıyor. Kadınlar, birçok madde satıcısı ya da bunu kullanan ruhlarla arkadaşlık edip yalnızlıklarını giderdiklerini zannediyorlar.
Kadınlar sadece bunu sevgi arayışında olarak yapsalar bile maddi ve manevi olarak sömürülüyorlar. Sadece gazino alanında söylemiyorum. O yüzden de aslında böyle bir dizinin olması kesinlikle doğru değil.

Ayrıca, özellikle bazı şeylerin insanların sosyal medyada böyle işte dilber dansıymış, dilber elbisesiymiş bunu çok böyle gurur verici bir şeymiş gibi göstermeleri, hatta danslar etmeleri üzerine kursların açılmasını hayretle karşılıyorum.
Ben aslında bu sektöre 2017 yılında solist olarak başlamıştım. Fakat ben son bir yıldır konsomatris olarak çalışmak durumunda kaldım. Bu sektörde siz solist olsanız dâhil müşterilerle oturma konusunda zorlamalar yaşayabilirsiniz.

KADINLAR BURAYI KURTULUŞ OLARAK GÖRÜYOR

Hatta birçok solist arkadaşım masaya oturuyor, içki içiyor, şarkı söylüyor gibi görünüyordu. Beni de o hale getirdiler. Bir süre sonra sıkıntılar çıkmaya başladı, kazancım çok çok düşmeye başladı. Yani istenilen masaya oturmuyorsanız, herhangi bir kazanç elde edemezsiniz. Para kazanamıyorsunuz… En sonunda dedim ki ben artık solistliği bırakıp sıkıntılarımı kısa yoldan gidermek için konsomatrisliğe yöneleceğim.

Konsomatrisliğe yönelmeden önce solistlik yaptığım dönemde de ben birçok mekânda çalışırken yine konsomatrisler ile beraber çalışıyordum, izliyordum, konuşuyordum. Çoğunun ilişkilerden dünyaya getirdikleri çocuğu var. Bunlara bakıcılar bakıyor.

Evlenip boşanmış, eşi ve ailesi sahip çıkmamış veyahut aileleri tarafından dışlanan, çocuk esirgemede büyümüş kadınlar burayı kurtuluş olarak görüyor.
Dilber karakterindeki gibi olan kadınların çoğu alkolün ya da maddenin etkisiyle oynuyor. Mutlu ve kendi isteği ile oynayan o performansı gösteren birini göremezsiniz.

KADINI DEĞERSİZ KILIYOR

Paramı alıp bir daha dönmeyim olayı olmuyor. Mekânlar kendince bunu engellemek için kendini sigortalıyor. Örnek veriyorum, bir günde 10 bin lira kazanan kadın o gün aslında 5 bin liralık iş yapmış ve hepsini alıp gitmiş oluyor. Mekânda 15 bin liranın peşine düşüyor. Sürekli sizin içerde borcunuz oluyor ki bırakıp gidemiyorsunuz.

Bu sektörün geliri çok yüksektir, tamamen performansınıza bağlı olarak gelirlerinizi artırabilirsiniz. Her şey oturduğunuz kişilerle içtiğiniz içki sayısına bağlı.

Örnek veriyorum; mesela aldığınız bir bardak içki adisyona 360 TL olarak yazılıyor. 360 liradan sadece 140 lirası kadına veriliyor. Kesinlikle tamamen kadını sömürmeye yönelik bir sistem, kadını değersiz kılıyor.

DİZİ YÜZÜNDEN ÇALIŞANLARIN SAYISI ARTTI

Gerçekten bu diziler olsun, özendirmeler olsun bu reklamlarla elbiselerle insanlar kanıyor. Kanan da çok fazla. Şu an çalıştığım yerde 7 tane yeni başlayan, bu sektöre özendiği için gelen kız olduğunu biliyor musunuz? Bu dizinin çok etkilediğine 0 eminim.
Yılmaz Erdoğan gibi bir oyuncunun, bir yönetmenin daha önceki yaptığı çalışmaları da biliyorum. Sektörde yaptığı filmlerle insanlara iyi örnek olan bir insandı. Neden bu konuyu seçtiğini bilmiyorum. Hiç hoş bir şey yapmadı. Mesela pandemi dönemini hatırlıyorsunuz. Birçok insan ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşadı. Pandemiden sonra kadınların çoğu evlendi, tamamen âlemi bıraktı. Kimisi eskort oldu, kimisi evlenip gitti. Kimisi farklı amaçlara yöneldi. Fakat şunu söyleyebilirim; pandemiden sonra kadın bulamayan bu sektörün patronları şu an o kadar rahatlar ki. Kadın kendi ayağı ile geliyor.

Hatta bu konumdaki sektörde çalışan kadınlar bu diziden sonra şuna özendiler: Yanına gider hem içkimi içer paramı kazanırım hem de geceyi onla geçirir sabah paramı alırım. Gelen kadınlar bunu normal görmeye başladılar.

BEN İSTEYEREK BAŞLAMADIM

Bir süre sonra dizi yayından kaldırılacaktır diye düşünüyorum. Pavyon ortamına diziye özenerek giren genç kızlar, buranın hiç televizyonda görünen Dilber’in hayatı gibi olmadığını görecekler.

Şunu eklemek istiyorum, tabii ki bunu yayınlayacağınızı bildiğim için söylüyorum. Genç bayanlara tavsiyem şudur; kesinlikle bu ortama girmesinler, kolay kolay çıkamazlar. Hani çıkabilmek için gerçekten çok ciddi mücadeleler vermek zorunda kalabilirler. Ben isteyerek başlamadım. Birtakım ailevi maddi problemlerim bunu yapmak zorunda bıraktırdı. Solist iken konsomatrisliğe yöneldim şu anda bırakmak ve başka bir meslek, hayat kurmak istiyorum.’’