Banka müdürü Seçil Erzan’ın, aralarında ünlü futbolcuların da yer aldığı kişileri yüksek getiri vaadiyle dolandırdığı iddia edilen davada yeni gelişmeler gün yüzüne çıkarken, Yargıtay’ın benzer davadaki kararı ise gündeme bomba gibi düştü. Daha önce de benzer bir olay yaşandığını söyleyen Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumlu tutulduğunu söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 12.12.2023 11:07
Haber Güncellenme Tarihi: 12.12.2023 11:07
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.webursa.com
Yüksek getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu ifade ederek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 19 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka eski müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor.
Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, geçmiş yıllarda da benzer bir dava görüldüğünü söyleyerek o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumu tutulduğunu hatırlattı. Yargıtay kararının emsal teşkil ettiğini belirten Fidan, bu kararın Seçil Erzan dosyasına ışık tutacağını ifade etti.
"İLK DERECE MAHKEMESİ BANKAYI SORUMLU TUTMADI"
İlk derece mahkemesinde görülen benzer davadaki kararda bankanın sorumlu tutulmadığı ve konunun Yargıtay’a taşındığını hatırlatan Fidan, şöyle konuştu:
"Bildiğiniz üzere son günlerde gündemi oldukça meşgul eden bir konu var. Bir banka müdürü bankanın ismini kullanarak birden fazla kişiyi dolandırması konuşuluyor. Bugün bu konuya değil ancak bu konuya çok benzer daha önceki Yargıtay kararına değineceğim. Yargıtay kararına konu olayda davacılar kuyumcu ve bir banka ile geniş hacimli bir işlem yapmaktalar. Fakat bir süredir ödemeleri elden banka şubesinde yapmaktalar. Çünkü banka müdürü bu yönde talimat vermiş. Davacılar bir süre sonra paralarını geri istediklerinde bir kısmı parasını alabiliyor, bir kısmı yaptığı ödemeden çok daha fazlasını alırken bir kısmı ise alamıyor.
Daha sonra bankaya yapılan bütün ödemeler için dava açılıyor. İlk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda bankanın sorumlu olmadığını öne sürüyor. Çünkü yapılan işlemlerin banka müşteri işlemleri olmadığı, davacıların kendi hesaplarına para yatırmadığı ve bunu kanıtlayamadıklarını öne sürüyor. Aynı zamanda da bazı davacıların yapmış oldukları ödemeleri kat ve kat fazlasıyla geri aldıklarından bahsediyor, bu nedenle de ilk derece mahkemesi davayı reddediyor. Ayrıca ilk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda davacıların söz konusu paraları Türk Lirası olarak verdiklerini ve döviz kurunun altında daha uygun fiyatla döviz almak için verdiklerini belirtmiştir. Nitekim bu davanın her iki tarafının da kabulündedir, bu sebepler de davayı reddetmiştir."
"YARGITAY KARARINDA BANKANIN SORUMLU OLDUĞUNA HÜKMEDİLİYOR"
Geçmişte Yargıtay’a taşınan konuda, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesinin kararını bozduğunu ve bankayı da yaşanan olaydan sorumlu tuttuğunu ifade eden Fidan, "İtiraz üzerine konu Yargıtay’a taşınıyor. Yargıtay yapmış olduğu incelemede bu kararı bozuyor ve bankanın sorumlu olduğunu hükmediyor. Yargıtay yaptığı incelemede her ne kadar davacılar banka hesaplarına para yatırmamış olsalar da bu paraları bir banka müdürüne yatırmış olmaları, banka müdürünün bu işlemlerde karşılığında dekontları kaşeleyip imzalı bir belgeyi davacılara vermiş olmasını göz önünde bulunduruyor. Davacıların bu paraları banka çalışanlarına yatırdığını, banka gişe görevlisinin ajanda kayıtlarından da anlaşıldığını ve bu sebeple paranın yatırıldığının kanıtlandığını kabul ediyor. Aynı zamanda işveren sorumluluğu ilkesi çerçevesinde banka müdürünün gerçekleştirmiş olduğu bu hukuka aykırı fiilden dolayı bankanın da sorumlu olduğunu kabul ediliyor" dedi.
"YARGITAY’IN VERDİĞİ KARAR EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR"
Geçmişte görülen benzer davada Yargıtay’ın kararının emsal niteliği taşıdığını belirten Fidan, "Yargıtay kararları bize kanunun uygulamada somut olaylarda nasıl ele alınacağını açıklar. Bahsetmiş olduğumuz Yargıtay kararı da son zamanlarda gündemi meşgul eden bir olaya ışık tutabileceğine inanıyorum. Çünkü Yargıtay kararında hem eski borçlar kanununda hem de günümüz borçlar kanunda yer alan adam çalıştıranın sorumluluğu ilkesinin somut olaylarda nasıl uygulanması gerektiğini anlatıyor" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursalı avukat açıkladı! Seçil Erzan vurgununda ünlü bankayı zora sokacak karar...
Banka müdürü Seçil Erzan’ın, aralarında ünlü futbolcuların da yer aldığı kişileri yüksek getiri vaadiyle dolandırdığı iddia edilen davada yeni gelişmeler gün yüzüne çıkarken, Yargıtay’ın benzer davadaki kararı ise gündeme bomba gibi düştü. Daha önce de benzer bir olay yaşandığını söyleyen Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumlu tutulduğunu söyledi.
Yüksek getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu ifade ederek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 19 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka eski müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor.
Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, geçmiş yıllarda da benzer bir dava görüldüğünü söyleyerek o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumu tutulduğunu hatırlattı. Yargıtay kararının emsal teşkil ettiğini belirten Fidan, bu kararın Seçil Erzan dosyasına ışık tutacağını ifade etti.
"İLK DERECE MAHKEMESİ BANKAYI SORUMLU TUTMADI"
İlk derece mahkemesinde görülen benzer davadaki kararda bankanın sorumlu tutulmadığı ve konunun Yargıtay’a taşındığını hatırlatan Fidan, şöyle konuştu:
"Bildiğiniz üzere son günlerde gündemi oldukça meşgul eden bir konu var. Bir banka müdürü bankanın ismini kullanarak birden fazla kişiyi dolandırması konuşuluyor. Bugün bu konuya değil ancak bu konuya çok benzer daha önceki Yargıtay kararına değineceğim. Yargıtay kararına konu olayda davacılar kuyumcu ve bir banka ile geniş hacimli bir işlem yapmaktalar. Fakat bir süredir ödemeleri elden banka şubesinde yapmaktalar. Çünkü banka müdürü bu yönde talimat vermiş. Davacılar bir süre sonra paralarını geri istediklerinde bir kısmı parasını alabiliyor, bir kısmı yaptığı ödemeden çok daha fazlasını alırken bir kısmı ise alamıyor.
Daha sonra bankaya yapılan bütün ödemeler için dava açılıyor. İlk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda bankanın sorumlu olmadığını öne sürüyor. Çünkü yapılan işlemlerin banka müşteri işlemleri olmadığı, davacıların kendi hesaplarına para yatırmadığı ve bunu kanıtlayamadıklarını öne sürüyor. Aynı zamanda da bazı davacıların yapmış oldukları ödemeleri kat ve kat fazlasıyla geri aldıklarından bahsediyor, bu nedenle de ilk derece mahkemesi davayı reddediyor. Ayrıca ilk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda davacıların söz konusu paraları Türk Lirası olarak verdiklerini ve döviz kurunun altında daha uygun fiyatla döviz almak için verdiklerini belirtmiştir. Nitekim bu davanın her iki tarafının da kabulündedir, bu sebepler de davayı reddetmiştir."
"YARGITAY KARARINDA BANKANIN SORUMLU OLDUĞUNA HÜKMEDİLİYOR"
Geçmişte Yargıtay’a taşınan konuda, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesinin kararını bozduğunu ve bankayı da yaşanan olaydan sorumlu tuttuğunu ifade eden Fidan, "İtiraz üzerine konu Yargıtay’a taşınıyor. Yargıtay yapmış olduğu incelemede bu kararı bozuyor ve bankanın sorumlu olduğunu hükmediyor. Yargıtay yaptığı incelemede her ne kadar davacılar banka hesaplarına para yatırmamış olsalar da bu paraları bir banka müdürüne yatırmış olmaları, banka müdürünün bu işlemlerde karşılığında dekontları kaşeleyip imzalı bir belgeyi davacılara vermiş olmasını göz önünde bulunduruyor. Davacıların bu paraları banka çalışanlarına yatırdığını, banka gişe görevlisinin ajanda kayıtlarından da anlaşıldığını ve bu sebeple paranın yatırıldığının kanıtlandığını kabul ediyor. Aynı zamanda işveren sorumluluğu ilkesi çerçevesinde banka müdürünün gerçekleştirmiş olduğu bu hukuka aykırı fiilden dolayı bankanın da sorumlu olduğunu kabul ediliyor" dedi.
"YARGITAY’IN VERDİĞİ KARAR EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR"
Geçmişte görülen benzer davada Yargıtay’ın kararının emsal niteliği taşıdığını belirten Fidan, "Yargıtay kararları bize kanunun uygulamada somut olaylarda nasıl ele alınacağını açıklar. Bahsetmiş olduğumuz Yargıtay kararı da son zamanlarda gündemi meşgul eden bir olaya ışık tutabileceğine inanıyorum. Çünkü Yargıtay kararında hem eski borçlar kanununda hem de günümüz borçlar kanunda yer alan adam çalıştıranın sorumluluğu ilkesinin somut olaylarda nasıl uygulanması gerektiğini anlatıyor" ifadelerini kullandı.
Son Haberler
Türk-İş Başkanı'ndan Bursa'da çok konuşulacak sözler: 'Türkiye'yi durdururuz'
Bursa'da çiftçinin malına göz koyan hırsızlar yakalandı!
Bursa'da da şubesi var! Türkiye'nin ünlü kuruyemiş devi iflas bayrağını çekti!
Bursa'da okulda büyük risk! 'Başvurmadığımız yer kalmadı' diyerek çağrı yaptılar...
Bursa yolunda korku dolu anlar! İçi türlü türlü malzemelerle dolu tır, cayır cayır yandı...
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu!
Araç sahipleri dikkat! Trafikte yeni uygulama bugün resmen başladı...
Tatil için gittikleri şehirde karısını katletti! Cinayetin her detayı korkunç...
Taksim'e yürümek isteyen gruplara polis müdahalesi! Çok sayıda kişi gözaltına alındı
10 yıl sonra bir ilk! Cem Garipoğlu'nun otopsi görüntüleri ortaya çıktı
Uğur Sertaslan'a Bursa Büyükşehir'de kritik görev!
Bursa'da trafik canavarlarına ceza yağdı!
Yenilebilir yabani otları bu eğitimde tanıdılar
25 yıllık eşi tarafından aldatılan Kibariye'den pes dedirten sözler!
Banka kartı ve kredi kartı kullananlar dikkat! 1500 liraya yükseltiliyor...