Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde ikamet eden 18 yaşındaki Milhan Hacıfettahoğlu, 22 Nisan Cumartesi günü, annesi ile yaşadığı tartışmanın ardından evden ayrıldı. Telefonunu evde bırakarak gece saatlerinde kayıplara karışan genç kız sırra kadem bastı. Kızından 22 Nisan'dan bu yana haber alamayan kanser hastası anne Sibel Hacıfettahoğlu ve genç kızın teyzelerinin adeta dünyaları başlarına yıkıldı. Hem hastalığı hem de geride kalan 3 çocuğu ile ilgilenmeye çalışan Hacıfettahoğlu, kızından gelecek iyi bir haberi bekliyor. "11 GÜN OLDU HALA BİR SES YOK"
Milhan'ın teyzesi Selma Çuvalcı, "18 yaşına gireli 2 ay oldu. Bayramın 2. günü akşam saatlerinde annesiyle ufak bir tartışma yaşıyorlar. Annesi Milhan'ı arkadaş çevresi konusunda uyarmış. Tartışmanın ardından hemen kaçıyor. Yanına sadece kimliğini ve kent kartını alıyor. Telefonunu da evde bırakmış. O gün bugündür, 11 gün oldu hala bir ses yok. Emniyete gidildi, başvuruda bulunuldu. Kayıp ilanını verdik, fotoğraflarını internetteki sitelerde paylaştık. Hiçbir ses yok" dedi. "ANNE ZATEN KÖTÜ BİR DURUMDA"
Milhan'ın o gece kullandığı otobüs kartının şuanda bir arkadaşında olduğunu ifade eden Çuvalcı, "Kartı şuanda arkadaşı kullanıyor. Bilmiyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ses yok. Bu da bizi korkutuyor. Yakın arkadaşları genelde oyalıyor. Çok yakın arkadaşlar. Biz bile fotoğrafını paylaşırken, onların paylaştığını görmemek bizi tedirgin ediyor. Hiçbir paylaşım yok. Biz her tarafa ilan paylaştık. En samimi arkadaşları hiçbir şey yapmadı. 3 samimi arkadaşı vardı. En son görüşmeleri onlarlaydı. Ama onlardan hiçbir şey yok. Bizi tedirgin eden, anneyi kötü duruma düşüren bu. Anne zaten kötü bir durumda" diye konuştu.
Milhan'ın annesinin kanser hastası olduğunu dile getiren Çuvalcı, şu ifadeleri kullandı: "Anne kanser hastası. Ayrıyeten kardeşleri var. Milhan kızımızın kardeşleri var. Anne hem diğer çocuklarının hem de kızının peşinde. Rahatsızlığı da var. Anne perişan bir durumda. Daha çok hastalığı tetiklenmesin diye gizli bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sokak sokak aradığımızı biliyoruz. Artık işimizi gücümüzü bıraktık. Biz küçük bir ses istiyoruz. ‘Ben sağım, beni aramayın' desin. Yeter ki bize ses versin. Arkadaşları bize yardımcı olsun. Yedi kat yabancılar koşturuyor. Yeğenimin kaçtığı akşam kullandığı kent kart arkadaşında çıkıyor ama o kişi ‘ben görüşmedim' diyor. Bu da bizi kuşkulandırıyor. Ondan ses alamadığımız her gün bizim için bir ölüm. ‘Tamam, bir şey oldu' diyoruz. 11 gün oldu hala bir ses yok" "BELİRSİZLİK ÇOK KÖTÜ"
Korkuya kapıldıklarının altını çizen teyze, "İnanın önceden bir kayıp olduğunda, ‘Allah yardım eder' diyorduk, başımıza gelmediği için. Belirsizlik çok kötü. Ölse mezarı var diyeceğim. O da yok ama sağ da değil. Kardeşim bu şekilde. Biz Milhan'dan küçük bir ses istiyoruz. Bizlerden çekiniyorsa arkadaşları var, kuzenleri var. Onları arasın. ‘Beni aramayın' desin. Küçük bir ses versin. Ne desek diyelim benim kız kardeşim rahatlamıyor. 3 çocuğu daha var. 2'si küçük. Onları düşünüyor, gelirini düşüyor, kızını düşünüyor. Kız kardeşim işe gidiyor. Gece sabaha kadar sokak sokak kızını arıyor. Arkadaşlarına gidip yalvarıyor. O arkadaşları ne yaptıysa yok" şeklinde konuştu. "NE OLUR SES VER"
Selma Çuvalcı, Milhan'a seslenerek, "Teyzem, ne olur annene, bırak anneyi kardeşlerine bir ses var. 'Rahat edeceğim, yaşım 18' diyebilirsin haklısın. Ne olur ses ver teyzem" dedi.