Yargıtay'ın bozduğu Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesi'nce bozulan Gezi ana davasının birleştirildiği toplam 52 sanıklı davada, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin oy çokluğuyla devamına karar verilmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirme sonrasında görülen üçüncü duruşmada bazı sanıklar savunma yaptı. Sanık Can Atalay, söz konusu iddianameyle Gezi olaylarının karalanmaya çalışıldığını belirterek "İddianame yamalı bir yalan bohçasıdır. Gezi'de Anayasal haklarını kullanan milyonlarca insanı fon kullanımıyla suçlamak kimsenin haddi değildir" dedi. Atalay, "Osman Kavala için özgürlük diliyoruz. Dilemekten de öte, Osman Kavala için özgürlük talep ediyoruz. Biz bu iddianameyi, öncesindeki ve sonrasındaki tüm yalanı dolanı reddediyoruz" diye konuştu. Sanık Tayfun Kahraman ise "Her şey aslında bir hukuk mücadelesiyle başladı. Gezi Parkı'nın imara açılması üzerine bu yeşil alanın korunması için kentine ve meslek hayatına sahip çıkan insanlar olarak hukuki mücadeleye başladık. Gezi Parkı'ndaki polis şiddetinden sonra sokağa çıkan toplum vicdanıydı. 80 ilde insanların sokağa çıkıp haykırmalarına organize denilemez. Hiçbir para, güç böyle bir organizasyonu gerçekleştirebilecek güçte değildir. Her zaman kentimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Buradan çıkarılacak herhangi bir suç yoktur" dedi. Sanık Mücella Yapıcı da "Sahneye konulmuş, sonu belli bir oyunun figüranları gibiyiz. Bu yargılamaların sebebi Gezi'nin bugüne kadar kriminalize edilmesi. Bize beraat veren hakim yok oluyor. O yüzden size kolay gelsin diyorum. Gezi bu ülkenin gerçekten onurudur. Gezi'de hayatını kaybeden sekiz gencimizi geri alamayacağız. Ve tabii Osman Kavala'nın 4 yıllık tutukluluğunu da" diye konuştu. Sanık Hakan Altınay da "İddianamede Açık Toplum Vakfında çalışmış olmam dışında tek bir delil yok. 8 yıldır bu vakıfla alakam yok" dedi. Sanık Mine Özerden de beraatini ve hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması talep etti.
KAVALA'NIN AVUKATLARI TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
Osman Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu müvekkilinin casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunduğu belirterek "Burada figüran gibiyiz. Geri kalan 51 sanık Osman Kavala'nın tutukluluğunu uzatmak için boşu boşuna yargılanmaktadır. Siyasi bir davadır. Müvekkilim 4,5 yıldır tutuklu. Osman Kavala hukuka en fazla inanan bir insan. Bugün duruşmalara çıkmıyor, o bile artık hukuka inanmıyor. Tahliye kararı çıkacağına inanmıyorum ama ev hapsi kararı bekliyorum. Dosyada casusluk adına ne bilgi var ne belge. Rahip Brunson ev hapsindeydi, Trump aradı özel uçakla gitti. Erdoğan'ın evinin fotoğraflarını çeken İsrailli çift, için İsrail başbakanı aradı özel uçakla gittiler. İki Rus gazeteci İHA'ları görüntülediler, Rusya Müsteşarı aradı gittiler. Suçlular veya suçsuzlar bilmem ama Kavala'nın arkasında şu var, bu var diyorlar. Düşman oluşturmaya çalışıyorlar. Amerika'nın, Rusya'nın, İsrail'in arkasında durduğu insanı değil 4,5 yıl, 4,5 gün bile içeride tutamıyoruz. Arkasında kimse olmamasının kanıtı, 4,5 yıldır içeride olmasıdır. Bu nedenlerle tahliyesini talep ediyoruz" dedi. Avukat Köksal Bayraktar ise Kavala'nın özgürlüğüne kavuşmasını talep ettiklerini söyledi.
DURUŞMA 21 ŞUBAT'A ERTELENDİ
Duruşma savcısı, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise ara kararında, sanık Osman Kavala'nın mahkemece yapılan son tarihli değerlendirmeden bu yana hukuki durumunda değişiklik olmaması gözeletilerek suçun vasıf ve niteliği, yargılamanın geldiği aşama, dosyada bulunan HTS kayıtları ve BAZ bilgileri üzerinde yapılan inceleme, dijital materyaller üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen raporlar, atılı suçun yasada öngörülen cezanın üst sınırı, adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı gerekçeleriyle avukatlarının tahliye taleplerini reddetti. Oyçokluğuyla alınan karar üye hakimlerden biri, Kavala'nın adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verilmesi görüşünde olduğunu belirterek karara muhalefet şerhi düştü. Sanık Henri Jak Barkey'in ve diğer firari sanıkların yakalanmalarının infazının beklenmesine, haklarında adli kontrol kararı bulunan sanıkların bu kararlarının devamına ve iki sanığın zorla getirilmesine hükmedildi. Sanık Ali Hakan Altınay'ın Açık Toplam Vakfı'nda hangi tarihlerde görev aldığı, imza yetkisinin ne zaman kalktığı ve yönetim kurulu başkanlığı görevinin hangi tarihte sona erdiğine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına da karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Şubat tarihine bırakıldı.